sade ve sadece.

Dijitalin de bu kadar güçlü bir araç olmasıyla birlikte tüm sektörler bol bol fırsatlar sunuyor; turizm, gayrimenkul, eğitim, alışveriş, e-ticaret…
Diğer taraftan bu bolluk içerisinde “sadece” diyenler belirli markaların müşterisi olmayı seçtiler.
Apple, amazon, starbucks gibi bazı markalar belirli müşteriler için önemli mesela…
Dünyada farklı ülkelerde farklı ürün ve hizmet sağlayan firmalarda ortaklıkları olan bir girişimci ‘ben şirketlerde sadece sistem ve stratejiler kurarım; sonrasında günlük, haftalık, aylık olarak bunların sonuçlarını yorumlar kendime bir sonuç çıkarırım’ dediğinde farklı alanlarda ortak olan şeyin önemini belirtmişti belki de…
Bir gün yaptığım bir işle alakalı ekibe anlatmak üzere bir sunum hazırlamam istendiğinde ancak; konudan bihaber birinin bile anlayacağı şekilde olması için uyarıda bulunulduğunda çok basite indirmek çok kolay olmazken bir arkadaş sunuma görseller, animasyonlar eklediğinde eh işte falan demiştim.
Sunum sonrası “işte buydu istediğim; insanlara basit anlatıp hayal kurdurabilmek ve onların düşünmesini sağlamak” aslında sadenin ne kadar zengin olduğunu görmemi de sağlamıştı.
Antoine de Saint-Exupery “Mükemmelliğe, eklenecek bir şey kalmadığında değil, çıkarılacak bir şey bulunmadığında ulaşılır.” derken aslında sadelik için en güzel cümleyi söylemiş.
Michelangelo da “ben heykel yaratmıyorum, heykeller o taşların içinde zaten var, ben sadece fazlalıklarını alıyorum” demiş.
Bir süre çiçekleri, ağaçları, meyveleri, börtü-böceği inceledim, dokundum, kokladım; farkettim ki hiç fazlalıkları yok her şeyleri yerli yerinde o yüzden o kadar akıl alıcılar:)
“sade” ve “sadece”…