kalite*marka

Kalite diye bir kavram var, herkesin dilinde.
Hemen onu takip eden bir de marka kavramı…
Kalite ile herkesin kendince bir tanımı var.
Bu kavramı öyle bir yere konumlandırmışız ki arkasından kalite(li) marka ya da kaliteli olmayan marka diye bir söylem geliyor.
Birçok işletme uzunca bir süre kapalı olacağından bir marka büyük indirime girmiş.
Arkadaşım biz de birkaç bir şeyler alalım dedi. Alışveriş merkezine girdiğimde inanamadım insanlar mağazadan taşıyor daha indirimde ürünler almak için.
Çok sıkılmış bir halde oradan ayrılıp hem arkadaşımı beklemek hem de kalitesini çok sevdiğim bir mağazada gezinirken bir parça ürün aldım üstelik çok uygun fiyata;)
Arkadaşım çıkışta koca bir çanta ile yorgun bir halde almış olduklarını anlatırken; benim aldığım tek ürüne bakıp aldıklarını bir kenara bırakarak “Ay! bu çok güzelll” dedi.
Kalite aslında akılda kalmaktır!
Bir Adanalı olarak yüzlerce kebapçı var bizim memlekette.
Ama benim aklıma sadece belirli markalar geliyor.
Antep denilince akla nefis baklavalar gelir; ben de yüzlerce baklavacı arasından birkaç marka telaffuz ederim.
Aynı coğrafyada, aynı ürünleri kullanarak bu kadar farklı sonuçlar…
İşte burada bu sonuçları oluşturan kişiler devreye giriyor.
Kalite yapanı tarif ediyor.
Bunca zaman yüzlerce insan tanıdım ve tanımaya da devam ediyorum.
Aynı konumda aynı işi yapan yüzlerce insan…
Marka olabilenler kendi kalitesini işine yansıtmış olanlar…
Kalite sevdiğimiz doğrudur;))