Düzenli ve dengeli beslenme, sağlıklı yaşam, pozitif düşünce vb. tüm bunlar son dönemlerin en çok konuşulan konuları olsa da hastalıklar ve ölümler tüm dünyada artmaya ve bu artışın etkileri her kesimde gözle görülür şekilde etkiler bırakmaya devam ediyor!
Her şeyin rengi değişti en çok da yaşamın!
Salgın döneminde ölümle yüzleşenler; hayatın değerini daha iyi anlayıp yaşamla yüzleşenler…
Bir kaç yıl önce hayatımın daha konforlu olması adına bir anda karar verip gelirim üstünde bir araba almaya karar verdiğimde etraftan bir yandan cesaretim kutlanırken bir taraftan da bir kısım bu kararımı cahil cesareti olarak değerlendirmişti.
En çok da yöneticim bu durumdan çok hoşnuttu ve gelen gidene bu olayı anlatıp keyif duyuyordu.
Bir gün ortak bir kadın arkadaşımız bizi ziyaret için geldiğinde bu müjdeli haberi onunla da paylaştı.
Ben dalgın dalgın verdiğim bu maddi külfeti büyük kararımın altında ezik dururken hanım bir anda:
“Bu şehre gelmeden önce Ege’de kale ve deniz manzarası ile ünlü bir şehirde gelen misafirlerin dudağını uçuklatan bir evde yaşıyordum. Ancak; ben bu manzarası muhteşem evimin terasında oturup bir gün gözyaşlarımı silip de şöyle huzurla bir kahve içemedim.” dedi.
Öylece kadına baktım.
Sonra ‘O şehir benim en sevdiğim Ege şehri ve o şehirde öyle bir evde oturup bir kahve dahi içmedin mi çok yazık! ben olsam…’ dediğimde zoraki gülümseyerek; “Ah! borçla harçla alınmış bir daire olsaydı da içinde huzur olsaydı o bile yeterdi” dedi.
Geçen aynı hanımla görüştüğümde “Egede bir kasabaya yerleşiyorum ve küçük de bir cafe sahibi oluyorum çok mutluyum” dedi.
‘Ege bu kez sana çok iyi gelecek çünkü; bu sefer sadece mülkünü değil kalbini, aileni, en çok da huzurunu da alıp gidiyorsun!’ dediğimde “Kesinlikle öyle olacak ben artık yaşamın değerini biliyorum!” dedi.
Son yorumlar