Çalıştığım alanlarda; çalıştığım konu hakkında az ya da çok bilgi sahibimi olup olamama bağlı olmaksızın araştırmalar yapmaya başladığımda farklı organizasyonlar ya da kültürlerin ürünü bile olsa neredeyse birbirinin aynı olan temalara rastlardım.
Farklı ölçeklerde bile olsalar ortaya konulan ürün ya da hizmetin birbirlerine benzerliklerinin çok fazla olması dijitalleşen dünyada internetin gücünün etkisini kanıtlar nitelikteydi.
Bu durumu ilk zamanlar oldukça yadsımama rağmen, yapılanın taklit olmadığı sürece çok faydalı bile olduklarına zaman içinde kanaat getirdim.
Ortaya bazen trajikomik hikayeleri çıkarsa bile:
Hiç deniz olmayan bir şehirde plaj örneği, kar yağmayan bir şehirde kayak merkezleri ve daha niceleri…
Sonrasında; sağlıklı yaşam, sosyal medya platformları, dijital pazarlama, e-ticaret gibi birkaç alanda başarılı oldukları yönünde iddialı olan ağların da benzer şekilde birbirlerine çok büyük benzerlikleri olduğunu üstelik bu kez karşıma çıkanların daha profesyonel, uluslararası büyük organizasyonlar olduklarını gördüğümde şaşkınlığım bir kez daha artmıştı.
Ancak; kısa bir süre öğrendiğim bir bilgiyle bu gördüklerimi birleştirdiğimde aslında yapılanın en doğru yöntem olduğunu bir kez daha anlamış oldum:
“Ne yapmaya karar verdiğin andan itibaren daha önce yapılmış, ispatlanmış bir konsept bul, ilk etapta bu yapının tüm adımlarını takip et, işe yarıyorsa yapmaya devam et; ancak işe yaramıyorsa hangi noktanın işe yaramadığını bul ve bu noktanın tam olarak hangi kısmında sorun var o kısma yoğunlaş!”
Aslında; kalıcılığı olan ürün ya da hizmetlere baktığımda bir süre birbirini takip eden yapılar gibi gözükse de uzun vadede bir yaratıcılığın ürünü oldukları çok belliydi…
Son yorumlar